Abstract:
Bu çalışmada, örgütsel özdeşleşme kavramının örgütsel bağlılıkla biçimlenmesi
araştırılmıştır. Yazında, söz konusu iki kavramın “aynı” kavramlar ve “farklı”
kavramlar olduğuna yönelik tartışmalar sürmektedir. Bu çalışma ise “özdeşleşme ve
bağlılık kavramlarının farklı kavramlar oldukları” ve “bağlılığın özdeşleşmenin öncülü
olduğu” görüşünü benimsemektedir. Bu bakış açısıyla çalışmanın problem cümlesi,
“örgütsel bağlılık örgütsel özdeşleşmesinin belirleyicisi midir?” ve temel hipotezi de
“örgütsel bağlılık örgütsel özdeşleşmenin güçlü bir belirleyicisidir” şeklinde
belirlenmiştir. Türkçe yazında, iki kavram arasında belirleyiciliği araştıran ve bunların
birbirlerinden farklı olduklarını kabul eden araştırma bulgularını içeren yeterli sayıda
çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda, bu çalışmanın faydalı olacağı ve yazını
genişleteceği düşünülmektedir.
Çalışmanın evrenini; Malatya ve Tunceli’de faaliyet gösteren özel eğitim
kurumlarında görev yapan 232 öğretmen ve yönetici oluşturmaktadır. Çalışmanın
örneklemi ise 135 öğretmen ve yöneticiden oluşmaktadır. Araştırma verilerinin
toplanmasında anket yöntemi kullanılmıştır. Temel hipotezi test etmek ve araştırma
sorularına cevap verebilmek için “one sample t”, “korelasyon”, “çoklu regresyon”,
“independent samples t” ve “one way anova testlerinden yararlanılmıştır.
Katılımcıların özdeşleşme düzeyleri yüksek bulunmuştur. Bağlılığın boyutları
olan duygusal bağlılık ve normatif bağlılık ortalamaları yüksek iken devam bağlılığı
ortalamaları orta düzeydedir. Regresyon modelinin anlamlı olduğu görülmüş ve temel
hipotezin kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Özdeşleşme ve bağlılık
değerlerinin demografik özelliklere göre incelenmesi sonucunda kısmen yazınla uyumlu
kısmen yazınla uyumsuz bulgulara da erişilmiştir. Bu durumun, iki kavram arasındaki
teorik karmaşanın ölçeklere de yansımasından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir.