Abstract:
Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok dünya ülkesinde kadına uygulanan fiziki
şiddet artık önüne geçilemez bir hal almıştır. Bugün Türkiye’de her 100 kadından
97’si eşinden, kardeşinden, babasından, yakınından ve hatta kendi çocuğundan
şiddet görmektedir. Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir;
sözel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve sosyal şiddet türleri de bulunmaktadır.
Türkiye’de şiddetin en önemli nedeni, kadın ve erkeğin pek çok alanda eşit
fırsatlara sahip olması anlamına gelen toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına
gereken önemin verilmemesi ve toplumun her katmanında ataerkil erkek egemen
bir bakış açısının hakim olmasıdır. Bu bağlamda fiziksel şiddete maruz kalan
kadınlarda ortaya çıkan ortopedik travmalar ve şiddet algısının toplumsal cinsiyet
eşitliği kavramı bakımından değerlendirilmesi ve bazı değişkenler açısından
irdelenmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırma yaklaşık olarak 9 ay
sürmüştür. Araştırma kapsamında özellikle şiddete maruz kalan kadınlarda ortaya
çıkan travmalar üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya şiddete
maruz kalan toplam (N=1254) kadın katılım sağlamıştır. Araştırmada 5’li likert
ölçekten oluşan bir anket uygulanmıştır. Kullanılan anket iki bölümden
oluşmaktadır. Birinci bölüm katılımcıların demografik özelliklerinin
belirlenmesine yönelik sorulardan oluşmaktadır. İkinci bölümde ise 5’li likert
ölçekten oluşan sorular yer almaktadır. Genel araştırma sonucunda güvenirlilik
analizi Cronbach Alfa sonucunda ise 0.916 kat sayısı elde edilmiştir. Ayrıca
uygulamada frekans tabloları, betimleyici istatistikler, bağımsız örneklem, t testi,
pearson korelasyon analizi, tek yönlü varyans analizi ve Tukey testlerinden de
faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda araştırmaya katılan şiddet mağduru kadınların büyük çoğunluğunun eğitim seviyesinin düşük olduğu görülmüştür.
Birçoğunun ekonomik özgürlüğünün olmadığı, coğrafi yaşam koşullarının ise
oldukça kötü olduğu belirlenmiştir. Yine şiddet mağduru olan kadınların fiziksel
olarak ciddi travmalar yaşadığı, ortopedik açıdan kısa ve uzun vadeli tedavi
gördüğü saptanmıştır. Katılımcıların büyük çoğunluğunun fiziki şiddet nedeniyle
ortaya çıkan kalıcı ortopedik ya da sağlık açısından sorun yaratan tıbbi sorunlar
yaşadığı gözlenmiştir. Bu nedenle şiddetin daha çok fiziksel açıdan uygulandığı
gözlenmiştir. Ayrıca katılımcıların çoğunun iyi eğitim almalarına rağmen
kendilerine uygulanan şiddete boyun eğdikleri ve uğradıkları şiddeti dile
getiremedikleri için fiziksel şiddet nedeniyle ciddi travmalar yaşadıkları sonucuna
ulaşılmıştır. Bu bulgu da toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının henüz tam olarak
kavranamadığının bir göstergesi niteliğindedir.