Özet:
Dünyadaki sosyal olayları/olguları anlamak ve anlamlandırmak için milat olarak baz alınan
Hazreti İsa’nın doğumu, milattan önce ve milattan sonra şeklinde tanımlanırken Mart 2020
itibarı ile artık dünyadaki toplumsal konuları Koronavirüs’ten önce ve Koronavirüs’ten sonra
şeklinde yeniden ele alma zorunluluğu doğmuştur. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Koronavirüs dünya için bir milattır. Bu virüs bizim yaşam biçimimizi ve kültürümüzü
değiştirerek yeni bir sosyoloji yaratmıştır. Bir sosyolojinin oluşması için çok uzun yıllar,
bazen on yıllar hatta yüzyıllar gerekmektedir. Ancak herkesin şu anda aynı anda, aynı
dakikada, aynı saniyede odaklandığı ve süreklilik arz eden bir yaşam biçimi kendi
sosyolojisini de yaratmıştır. Bu, çok hızlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Yüz yılda oluşabilecek
bir sosyoloji birkaç haftada artık oluşmuştur. Davranışlarımıza, bire bir ilişkilerimize, aile
ilişkilerimize, sosyal çevremize, dünyaya bakışa, sınırlara/renklere/düşüncelere/ırklara
bakışımıza yönelik tüm sosyolojik bakış açımız yeni bir kimlik kazanacaktır ve bu dünyada
yeni bir davranış şeklini doğuracaktır. Bu davranış şekli kimi yerlerde ciddi anlamda
bozukluklara, ayrışmalara, kopuşlara neden olacak; kimi yerlerde de ciddi anlamda
bütünleşmeleri sağlayacaktır. Ancak şu açık ve nettir ki; dünyada hak ve özgürlüklerin
dönemi bir süre kapanacaktır. Bu virüsün insanlık tarihine sadece fiziksel anlamda ‘yok
etmek’ dışında onun yaşam biçimi değiştirme anlamında da önemli bir etkisi vardır.