Özet:
Türk edebiyatının önemli eleştirmen, yazar ve şairleri arasında olan Ahmet Hamdi Tanpınar, eserlerinde kendi/lik bilinci ve kültürel değerleri dilin anlam dünyasında yeni zihinsel tasarım ve ifadelerle ele alır. Şiirlerinde kendi milletinin kimliksel değerlerini, mazinin ışığında estetik bir dil ile yeniden anlamlandıran sair, Türkçe ve Türkçenin varlık alanlarını güçlendirerek dilin anlam dünyasını zenginleştirir.
Şiirlerinde bireyin özgün iç yaşantısı ve özneyle nesnenin kesişim noktasını, yaratıcı bir muhayyileyle yeniden tasarlayan Ahmet Hamdi Tanpınar, imgenin sonsuz, askın dünyasını dilin imkân ve çağrışım değerleriyle estetik olarak bütünleştirir. Zira imge, nesnel dünyanın öznel tasarımı ve özgürlük açılımıdır. Gösteren ve gösterilenin birinci anlamından sıyrılarak yeni çağrışım değerleri oluşturup yeni anlamlar üretmesi, dilin anlam dünyasına katkıda bulunur. Bu bakımdan dil bilimin nesnesi olan
dil, yaratıcı imgelemin yeni varolussal tasarımlarıyla metin içinde yeni anlamlar dünyası olusturur.
Olusturulan bu yeni çağrısım ve anlamlar dünyası, Tanpınar’ın siirlerini tarihsel, kültürel ve
varoluşsal bir çığlığa dönüştürerek estetik bir boyut kazanır. Bu açıdan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiirlerinde imge, dilin nesnel dünyasının, içtenliğe açılan sonsuz özgürlük açılımı ve toplumsal belleğidir. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sinirlerinde imge; yayılgan, batık, radikal, yoğun ve süsleyici çoksun imge olarak sınıflanır. Bu imge analojisi sistemi içinde Tanpınar'ın sinirlerinde kurduğu söz dizimi ve dil alımlama estetiği, dilin anlam dünyasında yeniden düzenlenir.